29 Ekim Cumhuriyet Bayramını tatil fırsatı bilerek Güneydoğuya kısa bir seyahate çıktık.
Dikkatimi çeken yerlerden biri Mezopotamya içerisinde yer alan ve Dicle nehri kıyısında bulunan (Hısnıkeyfa )Hasankeyf oldu.
Bölgede yaşayanlar Hısnıkeyfa isminin Beyaz Kale anlamına geldiğini belirttiler.
Anadolu’nun Türkleşmesini sağlayan (1071) Malazgirt Savaşında Alparslan’a yardım eden Artukluların çevrede en fazla iz bırakan topluluk olduğu anlaşılıyor.

Şehrin hemen girişinde oldukça yüksek ve dikkat çeken minaresi ile bir eser göze batmakta (El-Rızk Camii)
Eser hakkında Hasankeyfli küçük arkadaşlarımdan dinlediğim bir hikayeyi sizlere de aktarmak istiyorum

Evvel zaman içinde bölgede mimari konularda ün yapmış bir Usta ve bir Çırağı yaşarmış.
Uzun süren çıraklık dönemi sonrası bizim Çırak bütün cesaretini toplayıp Ustasının karşısına çıkmış.

– Usta, ben artık piştim..senden öğrenebileceğim pek bir şey kalmadı kendi dükkanımı açacağım, demiş

Usta ise bu işe çok bozulmuş

– Olmaz öyle şey , sen hala çıraksın çıraklığını bil demiş ve kabul etmemiş.

Çırak bu duruma kızarak şehrin Kadısına başvurmuş.

Kadı, Ustanın ve Çırağın farklı yerlerde bir eser yapmasını ve haklın beğenisine sunulmasını istemiş.
Usta şehrin en tepesinde bulunan kalenin yanına bir minare yaparken Çırak bahsi geçen El-Rızk Caminin minaresini yapmış.
Ve seçim günü gelmiş..Tüm incelemeler sonrası Halk çırağın yaratıcı ve farklı buldukları eserini beğenmiş..

Çırağın eserinin en önemli özelliği yukarı çıkanların veya aşağı inenlerin birbirini görmediği çift merdiven sisteminin dünyada ilk kez kullanılmış olması.

Hikaye şöyle devam eder..

Minarenin bu özelliğini bilmeyen Usta bu duruma çok sinirlenir ve çırağı kovalamaya başlar
Çırak ustadan daha genç ve dinamik olmasına rağmen Ustasına saygısını bozmaz ve sadece kaçarak minareye çıkar.
Usta ise peşinden gider..
Yukarı çıktığında bir bakar ki Çırak aşağıda..
Sen nasıl oraya indin diye bağırırken diğer merdiveni fark eder..
Çırağının kendini geçmesini gururuna yediremez ve kendini oradan aşağı bırakır..

Bu hikaye aslında kariyer dünyamıza da ışık tutar

– Her işe mutlaka Çıraklıktan başlayın. Bilmediğiniz bir konuda fark yaratamazsınız

– Mutlaka takip ettiğiniz bir Ustanız olsun. Usta desteği olmadan “Usta” olamazsınız.

– Amacınız mutlaka Ustanızı geçmek olsun. Ustanıza mutlaka saygı duyun ama onu GEÇİN.

Bu üç maddeyi bir sonraki yazımızda detayları ile inceleyeceğiz.

Başarıyı sıradan bir dilek olmaktan çıkarıp hayatınıza uyguladığınız günler dilerim

Uzm. Klinik Psikolog Erkan ÇİFTE

erkan.cifte@ikussu.com